Alman Sanayi Federasyonu, 2025-2026 Ekonomik Büyüme Tahminlerini Yayımladı
Alman Sanayi Federasyonu (BDI), Alman Sanayi Günü kapsamında 2025-2026 için ekonomik büyüme tahminlerini ve değerlendirmelerini paylaştı. BDI Başkanı Peter Leibinger imzalı açıklamada, Alman hükümetinin ekonominin toparlanması için reformlara yönelmesi gerektiği vurgulandı.
Güçlü bir ekonominin, egemenliğin ve genel savunmanın güçlenmesinin önemine değinilen açıklamada, Alman sanayisinin ülkenin savunma kabiliyetini arttırarak bölgenin güvenliği için sorumluluk almaya hazır olduğu belirtildi.
BDI açıklamasında, ABD gümrük tarifelerinin küresel ekonomi ve Avro Bölgesi üzerinde baskı oluşturacağı beklentisiyle 2025 yılı için büyüme tahminlerinin revize edildiği ifade edildi. Buna göre, dünya ekonomisi için tahmin yüzde 3,2’den yüzde 2,7’ye, Avro Bölgesi için ise yüzde 1,1’den yüzde 0,8’e düşürüldü.
BDI, Alman ihracatı üzerindeki olası etkileri dikkate alarak, Alman ekonomisinin daralma ihtimalinin yüzde 0,3 olduğunu tahmin etti. BDI, ABD gümrük tarifelerinin uygulanması durumunda Alman ekonomisinde yaklaşık 0,3 puanlık bir büyüme kaybı yaşanabileceği uyarısında bulundu.
Uzun Bir Yol Var Ancak Kararlı Adımlar İle Çıkılabilir
BDI Başkanı Leibinger, uluslararası ticaretteki risklerin arttığına dikkat çekerek, Almanya’nın ekonomisinde yavaşlama yaşandığını belirtti. Leibinger, hükümetin ekonomiye yönelik adımlarının olumlu olduğunu ancak uzun vadede ekonominin güçlendirilmesi için daha fazla yapısal reform gerektiğini söyledi.
Leibinger, “Resesyondan çıkmak için hala uzun bir yolumuz var ancak Alman hükümeti kararlılıkla adımlarını sürdürüyorsa gelecek yıl için umut var” dedi. Savunma kapasitesinin güçlendirilmesi konusunda destek veren Leibinger, Alman sanayisinin güvenlik ve özgürlük için gereken katkıyı yapmaya hazır olduğunu vurguladı.
Alman ekonomisi, ABD ile AB arasındaki gümrük vergisi anlaşmazlığı ve küresel ticaretteki belirsizlikler nedeniyle zorlanmaya devam ediyor. Almanya’nın imalat sektörüne yüksek bağımlılığı, ekonomiyi zayıf kılıyor ve yapısal sorunlar büyümeyi frenliyor.
Özellikle ABD ile ticaret hacmindeki artış dikkat çekerken, Almanya’nın ekonomik büyüklüğü ve ihracatındaki payı göz önünde bulundurulduğunda, ekonomideki zorluklar daha net bir şekilde ortaya çıkıyor.